Ön yargı nedir? Ön yargıların bize ve karşımızdakilere etkileri

ön yargı
ön yargı

Ön yargı… Hepimizin mutlaka en az bir kez duyduğu Einstein’ın bir sözü ile başlamak isterim: İnsanlardaki ön yargıyı yıkmak atomu parçalamaktan daha zor!

Ön yargı… Bir insanın en kötü yönlerinden biri olsa gerek. İnsanları tanımayız, inançlarını bilmeyiz, düşünce yapıları hakkında en ufak fikrimiz yoktur; fakat en ufak bilgi kırıntısını alııır, yoğurur, mayalar ve kabartırız. Ve kocamaaaaaan bir yargıya dönüştürürüz. Ön yargı sadece kişilere karşı değildir; işlere, durumlara, olaylara… Hemen her konuda ön yargılar oluşturulabilir. Bu ön yargılar, karşımızdakine zarar verebilir, evet; ama çoğunlukla bize de zarar verir. Ön yargılar yüzünden belki en iyi dostumuzla dostluğumuz hiç başlayamaz, belki hayatımızın iş fırsatını kaçırırız, belki başka fırsatları…

Ön yargı nedir?

Ön yargı; bir kişi, ideolojik düşünce, nesne ya da olay karşısında yeterli bilgi sahibi olmaksızın, yanında ya da karşısında olacak şekilde karar alma, düşünce belirleme tutumudur. Yani bir bakıma, yeterli bilgi olmaksızın taraf tutma halidir. Genellikle ‘karşısında’ olma hali ile görülür.

Albert Einstein gibi büyük bir dehanın, henüz küçük bir çocukken öğrenmeni tarafından ‘geri zekalı’ denerek sınıftan atılması, bir ön yargı örneğidir mesela! Kişinin bir davranışı ile o kişinin karşısında karar alınmıştır burada.

Ön yargı kişinin kendisine vurduğu zincir, karşısındakine yaptığı en büyük adaletsizliktir!

Ön yargılar; gördüklerimizin, yaşadıklarımızın, bize öğretilen öğretilerin zihnimizde oluşturduğu kalıplarının neticesidir. Ön yargı geliştirme olumsuz bir tutumdur, çünkü; ön yargılar ilk intibadan farklıdır. Ön yargıya sahip olmak, yeterli bilgi sahibi olmaksızın karar almak, ilk intiba ise ilk bilgiler doğrultusunda ilk izlenime sahip olmaktır. Bu durumda zarar vermemek ve zarar görmemek için uygun olan davranış biçimi; ilk izlenimleri yargıya dönüştürmeyip ilk izlenimlere yeni izlenimler eklemek; yani kişi, durum ya da nesne ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaktır.

ilginizi çekebilir..  Yılbaşı sofralarına Kıymalı beyaz lahana dolması tarifi

Ön yargılı olmak, her şeyden önce kişinin kendisinin birçok kayıp yaşamasına neden olabilir. Mesela; yıllar önce lise ikinci sınıfta bir sınıf arkadaşım vardı. Karakteristik olarak ucu ucuna farklı olduğumuzu düşündüğüm için hiç onunla arkadaş olmaya çalışmadım. Sonra sene sonuna bir hafta kala, doğum günü partime isteksizce ve kabul etmeyeceğini düşünerek onu da davet ettim. Farklı olduğumuzu düşündüğüm ve bu sebeple aylarca yanına dahi yaklaşmadığım sınıf arkadaşım doğum günümden sonra bir daha asla kopamadığım en iyi arkadaşım oldu. Birbirimizle çok şey paylaştık, birbirimize sırdaş olduk, kardeş olduk, dost olduk… Ve ben aylarca mantıklı bir sebep bile yokken ondan uzak durduğum günlerin pişmanlığını yaşadım. “Ya ben davet etmeseydim? Ya o katılmasaydı?” Diye sordum kendime hep… İyi ki katıldı. Ben saçma ön yargım yüzünden, bunca yıldır kardeşim dediğim insandan mahrum bırakabilirdim kendimi.

Ön yargılar karşımızdaki kişiye, duruma, nesneye karşı da adaletsizliktir.

Sadece küçük bir bilgi ile karşımızdaki hakkında karara varmak, onun diğer tüm özelliklerini yok saymak, ifade hakkını çiğnemektir. Bir örnekle;

İki elma düşünün; biri elma ağacının üzerinde, diğeri elma ağacının dibinde yerde. İkisi de aynı boyutta, aynı renkte ve aynı parlaklıkta. Fakat yerde olanda düşmenin etkisiyle küçük bir ezik var. Bu durumda diğer elmanın daha lezzetli olduğunu düşünür müsünüz? Evetse, neden? Düştüğü için ezilmiş olan elma neden lezzetsiz olsun? Ya daha lezzetli olan o ise? Ki düşme sebebi olgunlaşması ve yenecek kadar lezzetli hale gelmesi değil midir?

Bu örnekte görüldüğü gibi; elmanın lezzeti, büyüklüğü, rengi ve parlaklığı yok sayılarak ezik kısmı üzerinden karara varılması yüksek olasılıktır.

İşte insanlara, nesnelere, durumlara karşı olumsuz ön yargı bu şekilde geliştiriliyor.

ilginizi çekebilir..  Çi börek(çiğ börek-Tatar Böreği) tarifi

Bir sitede bir yazı okuyorsunuz, gayri ihtiyari siz de kendi düşüncenizi paylaşmak için yorum yapıyorsunuz. Fakat düşüncenize karşıt görüşte olan kişiler tarafından saldırıya uğrayabiliyor; şahsınıza yönelik olumsuz ve hakaret içeren yorumlar alabiliyorsunuz. Karşınızdaki kişiler sizin bilgi birikiminiz, eğitim durumunuz veya genel kültürünüzle ilgili hiçbir bilgileri olmamasına rağmen sizi cahillikle suçlayabilir. İnsanların düşüncelerini eleştirmek başka şey, onları sabote etmek başka şeydir neticede. Birbirimizin düşüncelerine karşı bu şekilde bir tavırla tahammülsüzlüğümüz de farklı bir ön yargı çeşidi işte.

Ön yargı aynı zamanda had bilmezliğin çeşitlerinden biridir bu sebeple

Ön yargılardan uzak kalmayı başarabilirsek hayatın birçok alanında daha iyi, daha verimli, daha duyarlı insanlar olabiliriz diye düşünüyorum. İnsanlara, nesnelere, durumlara karşı yaklaşımımız zamanla karakterimiz haline gelir. Ve ‘insanın en büyük düşmanı kendisidir’ sözünü gelmiş oluruz. Her konuda her şeyden önce saygı gereklidir. Saygı göstermeyi başarabildikten sonra gerisi olması gerektiği şekilde gelecektir.

You may also like...

7 Responses

  1. Büşra dedi ki:

    Çok başarılı bir yazı olmuş. Hele ki konunun resmini yazıya tam oturmuş. Ben de bir şey ekleyeyim bana göre önyargı insanın başarısını baltalayan en büyük sorun.

  2. Cenk dedi ki:

    Onyargili birisi degilim. Hatta on yargidan nefret ederim. İnsanlara notr yaklasmak lazim oncelikle

  3. Hakan dedi ki:

    Ön yargı ile söylenecek çok şey vardır mutlaka ama Einstein bir sözü ile basitçe açıklamış.

  4. rıza dedi ki:

    önyargılar çok zor aşılır dediği gibi aistaynın atomu parçalamaktan daha zordur

  5. sade dedi ki:

    ön yargı çok kötü bir huydur aslında insan bundan kolay kolay vazgeçemez ve çok zordur.

  6. Medine dedi ki:

    On yargiyla insanlara yaklasmak kadsr kotu bir sey yoktur gozjmde. Herkesi bir tutmak ayei ayri degerlendirmemek cok buyuk bir hatadir

  7. Hasan dedi ki:

    Çok güzel bir yazı olmuş önyargı kendimize vurduğumuz zincir kısmına da tamamen katılıyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir