Kadına yönelik şiddet insanlık suçudur!

Gelişiyoruz. Sözde… Eğitim seviyesi artıyor, insanların çoğu üniversite okuyor. Fakat bir yerlerde bir şeyler yanlış yapılıyor olmalı değil mi? Yanlış bir şeyler var ki, insanlar eğitilse de içlerindeki hayvani dürtüler yok edilemiyor. Konu, kadına yönelik şiddet tabi ki. 3000 yıl öncesine dayanan bu sorun, günümüzde hala artış göstererek devam ediyorsa, insanlık bu yönde hiç gelişememiş demektir. Eğitimde mi sıkıntı var, öz gelişimde mi, aile terbiyesinde mi? Sıkıntı nerede? Kadını erkeği, bir insana bile isteye zarar vermek dahi insanlık dışı iken, özellikle erkeklik kisvesiyle bir kadına zarar vermek nasıl kabullenilir?

Kadına yönelik şiddet nedir? Çeşitleri nelerdir?

Kadına yönelik şiddet; bir kadına uygulanan kaba güç, cinsel ve fiziksel saldırı, darp, manipülasyon gibi davranışların tümüdür. Görüldüğü üzere kadına yönelik şiddet dediğimizde yalnızca fiziksel şiddet anlaşılmamalıdır. Bu şiddetin birçok çeşidi bulunmaktadır maalesef. Ve her bir çeşidi bir kadın üzerinde oldukça yıkıcı etkilere sebep olabilmektedir.

Kadını dövmek, yaralamak, herhangi bir silahla yaralamak ya da öldürmek kadına yönelik şiddettir, evet. Fakat; kadına küfretmek, yaptığı işleri küçük görmek, beğenmemek ve bunu sık sık dile getirmek ya da belli etmek, kadının özgürlüklerini kısıtlamak, kadını yönetmek, düşüncelerini manipüle etmek, kadına cinsel saldırıda bulunmak, taciz, tecavüz, vs.. gibi her türlü davranış kadına yönelik şiddet göstergesidir. (Cinsel saldırı evlilik içi olsa da, kadın istemedikçe şiddettir. Evlilik, cinsel saldırıyı meşrulaştırmaz. Keza diğer şiddet davranışlarını da….).

Her eğitim düzeyinde görülen bir sorun!

Eğitim düzeyi yüksek erkekler kadına yönelik şiddete daha az meyilli olsalar da, kadına yönelik şiddet her eğitim düzeyinde görülebilmektedir. Erkekteki saldırgan tutum ile bilgi birikimi seviyesinin daha çok ilgisi vardır bana göre. Eğitim düzeyini yükseltmenin yanında kültür seviyesini de yükseltmiş bir erkek, daha az saldırgan tutum gösterir. Çünkü, üniversite dahil olmak üzere belli bir eğitim düzeyine ulaşmak daha çok teorik ve ulaşılabilir bir konudur. Oysa genel bilgi birikimini artırmak; teorik eğitimin yanında kendini geliştirmek ve vicdanını eğitmek çok önemli bir yer tutar. Kadına yönelik şiddet konusunda belirleyici olan asıl eğitim düzeyi, içsel eğitim düzeyidir bana göre bu yüzden.

Kadına yönelik şiddetin kaynağı

Kadına yönelik şiddetin; biyolojik, psikososyal, psikiyatrik, çevresel koşullar, vb.. şiddet sebepleri başta olmak üzere birçok kaynağı bulunur. Böyle bir konuda şiddet sebeplerinin farkında olmak kadına yönelik şiddetin sebeplerinin anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. Bu sebepten dolayı, şiddet eğiliminin sebeplerini, kadına yönelik şiddet sebepleri olarak da kabul edebiliriz.

Şiddet eğiliminin sebepleri:

• Şiddet eğiliminde en sık karşılaşılan sebeplerden bir tanesi çeşitli ruh-durum hastalıklarıdır. Paranoid, barderline ve antisosyal kişilik bozuklukları gibi sinirsel bozuklukluklarda şiddete eğilim görülmektedir. Psikotik ve nonpsikotik bozukluklarda sık karşılaşılır. Bu tip psikiyatrik bozuklukların görüldüğü kişilerde şiddet oranı yüksektir.
• Psikososyal faktörlere bakıldığında; sosyoekonomik düzey şiddet eylemlerinin en sık karşılaşılan sebeplerindendir. Yoksulluk, zoraki evlilik vb.. sosyoekonomik faktörler önemli rol oynar. Ayrıca çevresel koşullar ve en önemlisi gelişimsel faktörlerin önemli ölçüde etkili olduğunu görürüz. Bunun dışında silah kullanımı, silah kullanımının özendirilmesi vb.. şiddet duygusunun artmasına neden olur. Böyle bir durum da kadına yönelik şiddet oranını arttırır.
• Biyolojik açıdan da, çeşitli hormonlar, alkol kullanımının bünyedeki etkileri vb.. faktörlerden dolayı şiddet eğiliminde artış gözlenir.

Kadına yönelik şiddet eğilimi

Bu maddeler şiddet duygusuna karşılık gelen sebeplerdir. Özellikle kadına yönelik şiddet dediğimizde ise, gelişimsel faktörlerin önemli bir sebep olduğunu görüyoruz. Erkeğin saldırgan, kadının ise naif yetiştirilmesi en önemli konulardan biridir. Erkeğin saldırganlığı, yasalarda dahi hafifletici sebepleri olmasıyla onure edilmiştir.

“Erkektir yapar; kadınsa susar!” zihniyeti ile erkeklerin saldırgan egoları okşanmış ve haklılığı onanmış olur. Kadının da erkeğin de namusu kendine aittir aslen. Fakat bu böyle kabul görmez bu zihniyette. Kadın, erkeğin üzerinde hak iddia edebileceği malıdır! Haliyle namusundan erkek kişisi sorumludur! Eğer kadın bir namussuzluk(!) yaparsa, erkek kişisi cezasını kesmelidir! Çünkü sonuçta ona ‘erkeklik gururu'(!?!) diye bir şey öğretilmiştir.

Karşısındaki kadının mutluluğunu kendi mutluluğundan önde tutan, bencillik etmeyen, şiddet uygulamanın ne kadar aşağılık bir davranış olduğunu bilen erkekler de vardır aslında. Fakat toplumda yaşanan kadına yönelik şiddet vakaları arttıkça, bu tip erkekler de bir bakıma mimlenirler.

Kadına yönelik şiddet toplumsal bir problemdir. Aile içinde kalması gereken mahrem bir konu olamaz şiddet! Aile içi tartışmada şiddet varsa; bu beni ilgilendirir, onu ilgilendirir, bunu ilgilendirir, seni ilgilendirir. Göz yumamayız. Kadından erkekten önce insan olmalıyız çünkü!

*** Ayrıca çocuğa yönelik şiddet ve çocuk istismarı çeşitleri ile ilgili bilgi için çocuk istismarı nedir, hangi türleri bulunur başlıklı içeriğimize erişebilirsiniz.