Çocuk istismarı nedir? Hangi türleri bulunmaktadır?

Çocuk istismarı nedir? hangi türleri bulunur?
Çocuk istismarı nedir? hangi türleri bulunur?

Bugün mideme ağrılar sokan bir içerikle buradayım; çocuk istismarı. Üniversite ikinci sınıftayken bu konuyla ilgili kısa bir sunum hazırlamıştım, konunun vahametine de ilk kez o zaman, sunum için araştırma yaparken vakıf olmuştum. Karşıma konuyla ilgili öyle oranlar, öyle tablolar çıktı ki, şaşırdım, üzüldüm, yandım adeta. Peki çocuk istismarı nedir, tam olarak biliyor muyuz? Ya anne babalar olarak bunu farkında olmadan, bazı durumlarda biz de yapıyorsak?

Çocuk istismarı nedir?

Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını, “bir yetişkin ya da devlet tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan ve çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlar” olarak tanımlıyor. İstismar çocuğun sağlığını ve gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışların tümüdür.

Çocuk istismarı birçok nedene bağlı olarak görülebilmektedir. Hukuken ve tıbben, ayrıca gelişimsel ve psiko-sosyal açıdan ciddi bir problemdir. Çocuk istismarı ciddi bir problem olmasının yanı sıra kesinlikle ciddi bir suçtur!

İstismar dediğimizde akıllara ilk gelen cinsel anlamda olsa da aslında çocuk istismarı 4 ana gruba ayrılıyor ve her bir grubun içeriği oldukça trajik sonuçlar doğurabiliyor. Bunlar; çocuğun duygusal istismarı, fiziksel istismarı, cinsel istismarı ve ihmal edilmesidir.

1) Duygusal istismar:

Çocuğun duygusal olarak istismar edilmesidir. Bu bazen bir söz, bazen bir tavır ile yapılabilir.

  • Bağırmak,
  • Aşağılamak,
  • Azarlamak,
  • İlgisiz davranmak,
  • Suçlayıcı ifadeler kullanmak,
  • Tehdit etmek,
  • Çocuğu görmezden gelmek,
  • Utandırmak,
  • Hatalarını ya da eksiklerini insanların yanında söylemek,
  • Kıyaslamak,
  • Alay etmek,
  • Küsmek

gibi davranışların hepsi ve daha fazlası duygusal istismara örnektir. Çocukların duygusal yoğunlukları biz yetişkinlere göre kat be kat daha fazladır. Bu durumda, yemeğini yemek istemeyen küçük çocuğunuza “iyi küstüm o zaman! Gidiyorum ben de seni bırakıp!” şeklindeki yaklaşımınız onun duyguları üzerinde büyük tahribatlara sebep olmaktadır. Çocuğunuz her an, ya anne/baba bana küserse, giderse korkusuna kapılabilmektedir.

2) Fiziksel İstismar:

Çocuğun bedenine bilinçli olarak fiziksel açıdan verilen her türlü zararı içerir. Bir bakıma çocuğun darp edilmesidir. Onun küçücük bedenine, sanki gücü dengimizmiş gibi, vahşice şiddet uygulamaktır.

  • Dövmek,
  • Boğazlamak,
  • Kulağını, saçını çekmek,
  • Isırmak,
  • Tokat ve tekme atmak,
  • Savurmak/Hırpalamak,
  • Üzerinde sigara söndürmek,
  • Herhangi bir nesneyi üzerine fırlatmak,
  • Herhangi bir nesne ile vurmak,
ilginizi çekebilir..  Bebeklerde diş çıkarma belirtileri, yapılabilecekler

gibi çocuğa fiziksel olarak zarar verecek davranışların hepsi ve daha fazlası çocuğun fiziksel istismarına örnektir.

3) Cinsel İstismar:

Çocuğun cinsel olarak istismar edilmesi, bir yetişkinin veya yaşça istismar edilen çocuktan daha büyük bir çocuğun, küçük çocukla ilişkiye girmesi veya çocuğu herhangi bir cinsel faaliyet için kullanmasıdır. Bir bakıma bir çocuk bedeninden fantazi yaratabilecek kadar iğrençleşmektir!

  • Çocukla ilişkiye girmek,
  • Çocuğa pornografik içerikler göstermek,
  • Çocuğun özel bölgelerine dokunmak,
  • Çocuk teşhirciliği,
  • Çocuk pazarlama,
  • Çocukla ensest ilişki,
  • Oral temas,
  • Çocuğa cinsel içerikli şeyler söylemek,

gibi her türlü rezil faaliyet çocuğun cinsel olarak istismar edilmesidir. Ve bunda bir ÇOCUK rıza göstermiş olamaz!

4) İhmal Etme:

Çocuğun çevresel koşullara karşı, gereken fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmaması, çocuğun ihmal yoluyla istismar edilmesidir.

  • Çocuğun yeme,içme, barınma gibi fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamamak,
  • Çocuğa güvenli ve sağlıklı bir ortam sağlamamak,
  • Çocuğu gözetimsiz bırakmak,
  • Çocuğu mevsime uygun giydirmemek,
  • Çocuğun temizlik ihtiyaçlarını karşılamamak,
  • Çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamamak,
  • Çocuğun eğitim ve gelişim ihtiyaçlarını karşılamamak,
  • Çocuğa gereken alaka ve özeni göstermemek,

gibi davranışların hepsi ve daha fazlası, çocuğun ihmal kaynaklı istismar edilmesine örnektir. Bir çocuğu dünyaya getirmek, onun maddi manevi tüm ihtiyaçları ile ilgilenmeyi ve bunu özenle yapmayı gerektirir.

İstismarın Çocuklara Etkileri

İstismar edilmesi, onun küçücük bedenine ve masum ruhuna derin yaralar açar. Fiziksel ve psikolojik açıdan sağlığı olumsuz yönde etkilenir. İstismarcı, istismara uğrayan çocuktan daima yaşça büyük bir çocuk veya yetişkin olduğundan, elindeki üstünlüğü, istismarı çocuğa kabul ettirme, çocuğu baskı altına alma, itaat ettirme amacıyla kullanarak çocuğu istismar etmektedir. Çocuk yaşadıklarının etkisini hayat boyu ruhunda ve zihninde taşır. Bu birçok trajik sonuç doğurabilir. İntihar, kişilik bozukluğu, saldırgan yapı, içine kapalılık bunlardan sadece birkaçıdır. Ayrıca vakalarda genellikle istismarcı, istismara uğrayan çocuğun yakın çevresinden biri olduğundan, insanlara güven sorunu, insanlardan korkma ve uzaklaşma da yaşanmaktadır.

Bunların yanı sıra, çocuk büyüyüp güç sahibi olduğunda, o da kendisine uygulanan gibi bir güç ve otorite baskısını başkalarına(büyük oranda çocuklara) uygulayabilmektedir.

ilginizi çekebilir..  Psikolojisi Bozuk Çocuğun Belirtileri

Çocuklar birçok sebepten dolayı genellikle, yaşadıkları istismarla ilgili hiçbir şey söylemezler. Bunun yerine içlerine kapanırlar. Bunun birçok sebebi vardır ki, en önemlileri; kendilerine inanılmayacağını düşünmeleri, dışlanma korkuları, istismarcının tehditleri, suçluluk hissi, cezalandırılmaktan korkma, utanma vb. gibi sebeplerdir.

İstismar hangi kültürlerde, eğitim düzeylerinde ve sosyal düzeylerde görülür?

Düşünülenin aksine, istismarın herhangi bir kültüre, eğitim düzeyine veya sosyal statüye aitliği yoktur. Ne yazık ki her kültürde, her düzeyde görülebilmektedir. Eğitimi, Sosyo-ekonomik durumu ne olursa olsun, çocuğa fiziksel, cinsel, duygusal olarak veya ihmale bağlı istismar uygulayan binlerce kişi bulunuyor. Ve bu durum azımsanmayacak oranlarda ne yazık ki. Bu konu üzerine yapılan birçok araştırma bulunmakta. Bu araştırmaların neticesi göstermiştir ki; ülkemiz de ilk sıralarda olmak üzere(!) birçok ülkede çocuğa yönelik istismar bir hayli yaygındır. Üstelik, ‘çocuğun lafına inanılır mı’ , ‘aman ayıptır duyulmasın’ ‘dikkat çekmeye çalışıyor işte’ gibi düşünceler sebebi ile bir çok çocuk istismarı vakası duyulmadan örtbas ediliyor.

Çocuğun istismara uğradığı anlaşılabilir mi?

Çocukta her istismar türünde bazı belirtiler görülebilmektedir. Bu belirtiler, herhangi başka bir soruna bağlı olmaksızın aniden ortaya çıkan belirtilerdir. Belirtilerden herhangi birinin tek başına görülmesi yeterli değildir; değerlendirme sırasında birçok belirti aynı anda görülüyorsa dikkat gereklidir.

  • Saldırganlaşma, öfke nöbetleri
  • İçine kapanma,
  • Tuvaletini altına kaçırma,
  • Yatağa gitmek istememe, uyku bozuklukları, buhranlı gece uykuları,
  • Bir takım kişilerden uzak durma isteği; korku.
  • Cinsellikle ilgili yaşının üzerinde ani bilgi artışı ile bunu oyun ve hareketlerine yansıtması,
  • Çocuğun bilinçli olarak kendine zarar vermesi,
  • Davranışlar,
  • Fiziksel belirtiler(darp izleri, özel bölgelerde ağrı, kanama vb semptomlar, hırpalanmış vücut göstergeleri)
  • Tuvalet yaparken zorlanma, isteksizlik, kaçınma.
  • Okul başarısında ani düşüş,
  • Arkadaş çevresinden uzaklaşma, arkadaş edinememe,
  • Okulda veya diğer ortamlarda arkadaşlarına şiddet içeren davranışlar.

Bu gibi belirtiler neticesinde böyle bir şüphe oluşursa; öncelikle çocuğun hiçbir suçu olmadığını, onun yalnızca bir çocuk olduğunu ve yaşadığı durumun çocuk adına ne kadar zor olduğunu ebeveyn kendisine hatırlatmalıdır. Ve çocukla sakin, içten ve çocuğun kendisini iyi hissedeceği bir ortamda konuşmalıdır. Burada çocuğa karşı tutum, davranış ve sözler çok önemlidir. Hatalı bir tutum, söz veya davranış çocuğun tamamıyla kendine dönmesine ve bu konuyla alakalı hiçbir şey söylememesine sebep olabilir. Ayrıca yaşadığı travmayı daha da ağır hale getirir. Bu sebeple konuşmadan önce, profesyonel bir yardım alınıp alınmaması gerektiğine karar vermek gereklidir. Bu hassas konuşma ebeveyn tarafından sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilemeyecekse, hiç riske girmeden profesyonel destek alınmalıdır.

ilginizi çekebilir..  Okul çocukları için doğru beslenme önerileri

Olay adli sürece geçtiğinde ise çocuk, yaşanacak süreçle ilgili bilgilendirilmelidir.

İstismar hakkında çocuklar bilinçlendirilmelidir

Çocuğa kavramsal bilgilerinin gelişmeye başladığı 2 yaşından itibaren özel bölgelerinin bulunduğunu anlatılabilir, isimleri öğretilmeye başlanabilir. Bu özel bölgelerinin onun sınırları olduğu ve sınırlarının aşılması halinde tepki vermesi gerektiği öğretilmelidir. Buralara yalnızca anne ve babasının, kendisini yıkarlarken, üzerini giydirirlerken dokunabilecekleri, anne babanın kendileri dışında ise yalnızca doktorun, anne babasının gözetiminde dokunabileceği anlatılmaya başlanmalıdır. ‘İyi dokunuş’ ve ‘kötü dokunuşlar’ olduğu, iyi dokunuşların kendisini kötü hissettirmeyecek, sarılma, öpme gibi davranışlarken; kötü dokunuşların ise özel bölgelerine uygulanan ve kendisini kötü hissetmesine neden olan davranışlar olduğu anlatılmalıdır. Birisinin ona kötü dokunuş uygulaması halinde neler yapabileceği de basit ama etkilice anlatılmalıdır. Böyle bir durum yaşaması halinde öncelikle çığlık atarak, istismarcıdan kurtulması ve güvendiği, kendisine yardımcı olabilecek birinden yardım istemesi gerektiği ifade edilmelidir. Çocuğa, istemediği davranışlar karşısında ‘hayır!’ demesi öğretilmelidir.

Tüm bunların yanı sıra; çocuğun vücut sınırlarını kavrayabilmesi ve istemediği davranışlar karşısında ‘hayır’ demesi gerektiğini anlayabilmesi için, ebeveynlerin de çocuğa izni olmaksızın fiziksel temasta(öpmek,sevmek,sarılmak…) bulunmaması gerekir. Bu sayede çocuk, vücudunun yalnızca kendisine ait olduğunu ve izni olmadıkça kimsenin ona dokunamayacağını öğrenecektir.

Sonuç:

Teknoloji her geçen gün ilerlediği, insanlık modern çağı yaşadığı, eğitim ve kültür seviyeleri bu kadar arttığı halde çocuk istismarı azalmak yerine günden güne artmaktadır. Çocuklar masumdur, güzeldir, saftır…İstismarın hiçbir türünü hak etmezler. Çocuklarımızı korumak, onları her durumda sahiplenmek bizim en birinci sorumluluğumuzdur. Çocuk fiziksel-duygusal şiddete karşı koyamaz. Çocuk cinsel istismara rıza göstermiş olamaz. Çocuk ihmalle yetişemez. Bu yüzden, çocuğa fiziksel-duygusal şiddet uygulamak acizliktir! Çocuğun cinsel istismara rızası olduğunu öne sürmek sapıklıktır! Çocuğun yaşamsal haklarını ihmal etmek acımasızlıktır!

Çocuklar, bilinçlendirilmeli; bilinçlendirmekle sorumluluk çocuğa atılmayıp, korunmalıdır.

 

You may also like...

9 Responses

  1. hande dedi ki:

    Faydalı bir makale olmuş, her anne ve babanın bu makaleyi okuması lazım.

  2. sezin dedi ki:

    bir insan aklını kaybetmiş olmalı ki bu kadar sapık olabilsin

  3. ruveyda dedi ki:

    cocuk istismarının türü aslıdna ceza icin fark etmemeli ve hepsine en ağır ceza verilmelidir. cocuklara insanlar bunları nasıl yapabiliyorç aklım almıyor. nasıl bir sapkınlıktır bu

  4. Cemal dedi ki:

    Çok güzel yazmışsınız. Çocuk istismarına keşke ülkemizde daha katı kurallar uygulansa.

  5. açelya dedi ki:

    Çocuk istismarını o kadar güzel açıklamışsınız ki gerçekten tebrik ediyorum umarım bunun önüne geçebiliriz.

  6. halil dedi ki:

    Çocuk istismarı yapanlar için idam gelmeli bu ülkeye kesinlikle şart önü kesilmesi için

  7. namık dedi ki:

    idam gelimeli çocuk sapıkları için bence acil olarak bunların toplumda yeri yok

  8. Mehmet dedi ki:

    Çocuk istismarı oldukça ciddi bir konu olmakla birlikte ne yazık ki ülkemizde bu sorun hakkında yeteri kadar çalışma yürütülmemekte. Biz yetişkin bireyler olarak çocukların bileklerine ve kollarına dikkatli bakarak bir çocuğun fiziksel istismara uğrayıp uğramadığını rahat bir şekilde anlayabiliriz.

  9. Zeki dedi ki:

    Cocuklar uzerine istismar yapacak kadar sapiklasanlara en agir cezalar verilmelidir. Ne ceza olsa hafif kaciyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir